
Nasıl anlatsam, ilhamın bir suçu yok
Kelimeler dize gelmez kalbin ağırlığına
Bir güftenin arkasına gizlenir
Kapatır kendini aydınlıklara.
Seni düğüm düğüm çözen
Yüreğindekini kulaklarına nakış gibi işleyen
Bir fasıl peşi sıra udun tellerinden dökülendir.
İçindeki rüzgar dışa nasıl yansır diye sorsalar
İşte o ânda saklıdır derim.
Bir hoyrat kasırga şimdi ellerim,
Mızrabım akar gider.
Bir şarkı geçer, o titreyen kalbim gibi teller
Yürür durur içimde bir yerlerde.
Köşede İstanbul kokulu bir tablo
İçine almışcasına beni
Gerçekleri yüzüme seslenirken
Ben o notada kalmışım ısrarla, yana yana.
Dönmüş başım, bakmışım sağa sola
‘Sen’ demişim…
Ah bu şarkıyı dinle ‘sen’…
Hem de söyleyen Zeki Müren…
“Sevgimizin aşkımızın üstünden
Sene geçti, mevsim geçti, ay geçti
Hülyamızın rüyamızın üstünden
Yağmur geçti, dolu geçti, kar geçti”…
Ne çok özlenmişti,
Ne çok anlamlara eşti,
Kalbin gibi,
Bir bil ‘sen’…
Sevgiyle…