Karşınızda inciler döken birisi,
Elleriniz bir şeyler yapmak istiyor.
Farkına varmadan üzmüşsünüz,
İncitmişsiniz.
Toparlanamaz artık dökülen incileri…
Üzüntüsünü istesenizde vermez kendisi,
Bir baba var orada eliniz gitmiyor.
Siz üzülmeyin diye kucaklar hepsini,
Bilin.
Görünmez değil aslında içindeki girdabı…
Bir savunmasızlık daniskası,
Gitse kalır bir yanı.
Kalsa gider içindeki depremin yıkıntısı,
Duyun.
Sessizce talep ettiği yardım elini…
Gözlerinin buğusu vuruyor şimdi camlara,
Tüm uğraşları,emekleri sana.
Söyledikleri bazen can acıtsa da,
Görün.
Her zerresi size ve iyiliginize…
Bazen bir yol ister yüreği,
Kaçmak için değil beraber yürümek niyetiyle.
Çabalar ya o yol için,
Düşünün.
O yolun ne bel bükümleriyle doğrulduğunu…
Ve en hakiki olansa,
Tüm sözlerini,
İşitin.
Çünkü o suskunluğu bir babanın,
Yalnız size dile gelecektir…